Sözbilimciler, özverili Türkçe

Ve andımız

Kriminaldeki boş kovana yuva kuran

Kraliçe arı, kahrımız

Bir cümleyi infaz ettiler bu gece

Yargısız


Özledimler biriktiriyorum 

Dudağımın duman değmeyen köşesine

Yarım ağız, yavruağzı özledimler

Tetik parmağımı kanatan kanaviçe

Ve iğneler biriktiriyorum

Beni sokakta mermi gibi

Renkli kaldırım taşlarından ayırmayan yiv

Özledimler bazen sevginin parmak izi

Özledimler bazen sadece özledimdir


Göz bilimciler, öksürükçe

Bakışında denize dökülen orman ve giz

Bakışında isyana kalkışan bahriyeli

Ve biz

Ne zaman bereyi kaşına indirsem kaptanın

Sergiler gibi çatıyor kaşlarını

Alnındaki doğum lekesini

Ve andımızı, yeşil


Dört biniciler, Mesihçe

Kırılan kaval kemeği ve masa

Konuşma diye altından yediğim tekme

Doğu'ya gönderilen yardımlar

Yön bulmak zor değil de

Dilimden anlamadılar, dilimden ayrılmadılar

Başka bir ırktan olduğuma yemin ederken

Kördüğümle bağlandım bayrak direğine

Biraz daha zaman biriktirsem kumbaramda

Kum fırtınası kanarsın

Min beriya te kiriye

Annemin anlattığı kadar varsın


Sen uyurken yakalandım işte

Ellerimi delecek olan çivi değil çiçek

Çaldığım bal çatlayacak ağzında

Çardaklar çarmıha dönecek biliyorum


Uyan artık

Sana söz vermenin cezası dil kesilen

Sana sehpasız sabahlar

Sana yüzümde çizgiler biriktiriyorum