Kur'an'daki bazı (bildiğim) surelerin başlangıçlarını pek sever, değerli bulur, bana çok şey kattıklarını düşünürüm.


Örneğin: errahman. Allemel Kuran. Halekal insan. Allemel beyan ( Rahman. Kuranı öğretti.

İnsanı yarattı, beyanı öğretti.)

Bu ayetler bazen tekerleme gibi dilime düşer. O zaman insana iyi ve güzelin yolunun gösterildiğini hatırlarım. Er geç insanlarımız da iyi ve doğru, çağdaş, bilimsel, dürüst yolları güzel yolları görecekler ve hep beraber çaba göstereceğiz diye düşünürüm, huzur bulurum.


Bir de Yasin. (vel kuranil hakim. İnneke leminel mürselin. Ala sıratim müstakim. Tenzilel aziz ir rahim.)

Birkaç cuma anne-babama, büyüklerime okurken bu kadarını ezberlemişim. Bazen içimden tekrar eder dururum. Sözcükler tanıdık ya, anlama da yabancı değilim.


Bunları niye yazıyorum?! Çünkü bunlarda Kuran'ı hissediyorum. İyiye, doğruya, güzele çağrıyı hissediyorum. Her işi iyi ve güzel yapmak gerek. Yani kendini vererek, yani aşkla. Ev işi yaparken buna dikkat etmeye çalışıyorum. Bunun bir başka kültürde adı KARMAYOGA imiş.


Yemek yapmak, ev süpürmek vb yi hep karmayoga olarak görüp zevk almaya işi severek yapmaya çalışıyorum. Üstünkörü oluyor çoğu zaman. Ama gayretliyim, Tanrı'nın izniyle öğreneceğim karmayoga' yı.


İş aşkla yapılınca zorunlulukla yapılandan birkaç tık yukarda oluyor. İyi ve güzel düşünüp davrandığımızda varoluşsallığımızla kurduğumuz bağ ile Tanrı'da olmak gerçekleşebilirmiş. Ne güzel diyorum. Böylece uygarlık gelişir, tutunur. İnsandaki Rahmani isimler ortaya çıkar, her gün bayram olur.


Herkes işini aşkla yapsa... Ama modern toplumda öyle zor ki... Bir sevgisizlik, bir yalan, bir talan batağındayız. Pek haber izlemez oldum. Benim küçük dünyama ağır geliyor. Tanrı yollarını açsın, silkinelim ve kendimize gelelim istiyorum. Sanırım insanlık büyük bir sınav veriyor. İşimiz zor, Tanrı yardımcımız olsun.