Gece tutulmasını hiç duydunuz mu, bilmiyorum. O halde ben açıklayayım; dil tutulur, ay tutulur, kalem tutulur. Hürriyetlerini bulana dek özgürlüğe tutsak kalırlar. İtici güce gebe kalırlar. Realiteyle yoğrulduğu sakin rotaları onları zapt edebilmek için vardır. Biz ki kaleme söz geçiremeyen romantikler dilimize gem vurup sustururuz.

Ama kursakta kalana çözüm yok, demişler. Doğrudur.


Kursağınıza dizilen her şey alacaklı gibi, savaş esiri gibi sizden hesap soracağı günü bekler. Dışarıya çıkmak için sabırsızlanan mahkum gibi. Artçısı zihinde tortu bırakır. Kafanızın bir kenarında hiç eskimeyen yara izi vardır. Azgın sel suyu nasıl taşkınlığını gizlememişse kursakta asılı kalan da çırılçıplaktır.


Ne zaman yoklasan kursağında, asılı kalır. Taşacağı günü sabırsızlıkla bekler. Niyaz eder, sebatlı bir sessizlikten sonra kendi hüviyetine dolaşmayı bekler. Sonra... Gece yoklar ansızın, kara bir bulut olarak tüm odaya nüfuz eder. Tutar seni yakandan, hadi buradayım, hiçbir yere gidemezsin, der. Burada "benimlesin". Tutma beni, bırak gideyim, bıraakk atayım üstümdeki ataleti, diye bağırmak, yırtmak gelir içinden.

Sonra... Kalemim.


Kalemimin bağı kime yasaklıdır bilmem. Sevgilerini kime dizer orasına hiiç karışmam. Yalnız, tek bildiğim sevgilerini bir boğaz yutkunluğuna hapsettiğidir. Kursağımda kalan ne varsa kalemimin özgürlüğüdür. Kalemimse kendinden utanmaz!

Sevgilerini saklar demir pencerenin ardına, hadii hadii çık. Kurtar beni, nam salayım. Kurtar, özgür kalayım. Kurtar, sen iflah olmaz romantiksin. Çık deliğinden, pranganı eskitme, çık, kursağın yumuşasın. Kursağımda ne kaldıysa özgürlüğü öz saygısına içkindir. Nasıl unuturum ki, öz saygım nice bir efendidir.

Öz saygıma minnet etmeyen, kursakta bir parça sevgi olarak kalıyor, işte...


Her gülüşte, her bakışta, öpüşte, arayışta... Tuzun açık yarayı iyileştiremediği gibi sevgi peyda ol-a-mıyor.

Kalem tutuluyor, gece başka bir bahara tutuluyor. Aman vermiyor, sevgilerle yad edilemiyor. Fark etmediğim her zerre bir gün efendim oldu. Dilim çöl, gönlüm hercai.


''Hüznünüz isyanınızdır.'' demiş Ahmet Telli. Hüznüm kursağımda. Ben? Hercai.



08.12.2016

(dar zamanların romantiği -iken-)