I. (Zamanımız)
Alnının sarısıyla, hep bilirdim, üçün beşle tiradını
Yarından döşeli ah üç köşeli kemiklerim
Raylar altında zaman bugün
De ki kiramenden arttırılmış bir tufandır bu
Geçmek bilmemiş her akrebin zehrinden
Yaftalı bir yel ve kaynıyor kum
Tekle boş ver, ben en açık şekavetim
Alnının sarısıyla su kurutalım
ve gidelim
Durma, yine kanatları açık tutmamızı öğütle
Tavuslanamamış ve paslanmaya unutulmuş her tarafımı
Örsüm ve tavım dahil elzem bir ışığa boğ
Çorbamız, kantarımız ve göğsün
Ne kutsal şey
II. (Hicret)
Durma, açık tutmamızı öğütle
Kıvancımdaki yaşamak ihtirasını
Kesikken topuklarım, derinken ür
Gözüm kapalı yürüyemeyeceğim yerler bura
Teranemizde sakladığım gerçeklerimi
Ölü toprağın yansısında izimiz var
Kuşağımda ibrikle davud, hüdhüdüm
Bir gözün böğründe parlayan boynuzlarımız var
Yiten sitarenin ölü aksinde
görüştürmeye ellerimiz
Onları çalarlar
Ve evvela bana ekilmemişi,
Şimdi gözlerinden yetiştiriyorum
Benim ayak bileğim ziyan,
Benim şallarım ateş,
Boş versene, uzak büyütür seni benden
III. (Ay takvimimiz)
Ki susma, susalım diye patlamaz hiçbiri
Ben bizim adımızı, adlardan temizledim
IV. (Güneş saatimiz)
Öldüremediğim her şeytanın ıslı avredi boynum
Sonra güneş sarıya çaldı evimi
Yatıyor ki ciğerimde, ben bivar bir kavramın damızlığıyım
Bilek inceliği bir kerratla bilirim,
Ebediyetten âtîye yalınlığı
Rüzgarın belden hançerleşmesi kadar
Sayımsızım
Emir inerse şimdi zarım beynime değecek,
Yanlışsın, ölmemek için kendi elimle buldum
Kendi elimle yuttum, gürzümü boğan tükürüğü
Şimdi yürek çıkacak ciğersi yuvamdan
Ve tutar muskanızdan hatta fi iltihaplı tüfek şimdi
Doğrusun, beni öpersen fail-i meçhul bir patlama olur
Şimdi nefesini rüyada alırsın da biliyorum
Nefes, nefes, nefes
Rağmen ben bebeklerimi gözüne doğuruyorum
Ben dokuz karınlı, ben dokuz kapılı rahim
Şimdi gözümün açık kalması lazım
Şimdi gözünün açık kalması rahman
Zamanımız hicret
Güneş, takvimimiz
Ay, saatimiz
Buğrahan Çelebi Pişkincan
2023-07-02T00:46:15+03:00(Tamamlanmamıştır)