Bir gül soldu yanaklarının kuyularında
Tuttum gülü dikenleriyle kuruttum.
Dikenli, kurumuş bir gül ile dövüyorum zamanı artık.
Yalın ayak dolanıyorum odadan odaya
Yankısı duyuluyor çıplaklığımın
Belli, besbelli yalnızlığım.
Yalnızlığım bölünüyor odalar arasında
Karanlığın esintisi kulaklarımda çınlıyor
Kimim ben diye bakıyorum aynaya.
Ceketim asılı duruyor
yüzünü karanlığa dönmüş
kapı arkası askılığında.
Gökyüzünde kaybolmuş bir yıldız,
Geceye öpücüğünü konduruyor.
Bense zihnimi senin için ayıklıyorum.
İsimsiz melodiler yerleşiyor dilimin ucuna,
Düşüncelerime çarpa çarpa yürüyorum.
Zihnimin dar sokaklarında,
Gölgene denk düşmek için yalpalıyorum.
Kendimi sonsuzluğun karanlık ellerine teslim ediyorum.