Kuş olsam
Gezsem her yeri
Burnuma gelen çam kokularıyla göç etsem
Yeni arkadaşlar edinmek
Arada sırada birbirimize "Nasılsın kardeş? Yuva buldun mu?" desek
Beraber kuş uçmaz, kervan geçmez dedikleri yerlerde yuva yapsak
Uçsak, uçsak, uçsak...
Rüzgarla savrulsak,
Çimenleri sıvazlasak,
Derelerden su içsek...
İşte o zaman cennet gibi olurdu hayatımız.
Hala kuş olmak istiyor muyum? 11 yaşındaki küçük "Sekiz Milyar İnsandan Sadece Biri" istemişti. Hatta şiir bile yazmıştı. Canı her sıkıldığında gözleri ışıl ışıl, gülümseyerek izliyordu kuşların dansını ve onlar gibi uçabilmek istiyordu. Peki ya şimdiki hali? Hala istiyor mu kuş olmayı? Evet, kuşları hala izliyor ama gerçekten kuş olmak istiyor mu? Eğer sorsalar "Kuş mu olmak istersin yoksa hep olmak istediğin o kişi mi?"... Ne cevap verirdim? Belki sadece kuşlar kadar özgür olmak istemiştim, kuş olmak değil. Bütün kaygılardan, korkulardan, sorumluluklardan özgür olmak... Ya da belki de alakarga gibi kalabalıklardan uzak, sevdiğim az kişiyle yaşamak istediğim için... Bilmem.