Ölümden kaçamayan bir kuş gördüm

Kanatları kırılmış öylece... 

-Ötenazi dedim yasallaştırılmalı 

Durdu ve öylece baktı. 

-Özgürlük dedi uçmaktır. 

Ben özgürlüğü konuşabilmek sanıyorum. 

İkimiz de o anda yaratana değil 

yarattığımıza el açtık. 

Eli boş döndük ve tekrar  

secdede bulduk birbirimizi 

Rahmanı ve Rahim olanı andık.

Ben daha çok andım

Ve durduk öylece, kaldırımın birinde

-Şefaat dilendim bir kuştan

Kanatları olmayan/ olmayacak olandan! 

Sonra durdum ve ölüm gerçektir dedim. 

Salt olan bir şey bırakmaktır. 

Uzun yürüyüşten geriye kim kaldı ki, 

Kaç serçe vuruldu haberin var mı dedim. 

Mao sevmezdi genel evleri dedim 

Ruhlar ölüyor, sevginin hıncıyla

Fazla sevince herkes ölüyor/ öldürüyor dedi 

Ve çoğalmıyor o zaman mutluluk dedim 

Bir kuş bana, şükür nedir onu anlattı 

Tedirginlik nedir ben bilirim dedim 

Bir ürperti sardı ikimizi 

Nereye gizlenirim şimdi dedim 

Ve bir çift kanat istedim tanrıdan o an 

Sonra kuşa haksızlık dedim 

Tanrım kabul etme isteğimi ben koşmayı da biliyorum dedim 

ışık hızına varabilmek isterdim 

Ya da şefkatin kollarına ışınlanmak

Ey her şeyi yarattım diyen sen 

Bana adil ol 

Kuş'a da bir çift kanat.