Her şey apaçık ortada ve alabildiğine dolu avuçlarımda.
Ayağı takılınca hala omuz olmak var hiçbir şey eskisi gibi olmasada.
Öyle bir var oluş ki bu ben bile şaşkınım bazen. Toparlayıp bavulumuza en mühimleri oradaydık. Ben bir maviyi özlemiştim bir seni, ikisinin böyle denk düşeceğini bilsem daha çok özlerdim. Durdurmazdım kendimi. Bu kadar kısa zamanda bu kadar çok olamaz, olurmuş. Başıma ağrılar giriyor o günler geri gelmiyor. Ki gelmese daha iyi çünkü bu sefer aksiliklere takılırım biliyorum. Ne duymak istesem tersi söylendi, bu topluca bir kamçılama hareketiydi. Ne güçlendirdi ne vazgeçirdi. Bir cırmık gibi kaldı izi. Sevinmek için sorduğumuz her soru böyle değil midir? Güya ne büyüksünüz ki bizi de büyüteceksiniz..
Ben o yolu kaç kere yürüdüm hiç bakmadın ki ayaklarıma ne yaralar var. Gözüm kapalı kömürlerden geçtim bedenimde hala izleri var. Şimdi söylenecek 2 cümle yakacaksa canımı uslanmamışım der susarım.
Biliyorum. Yapmaya çalıştığından daha sertim, tercihimdi sana yumuşak yerlerimi gösterdim. Güçlenmedim de tükendim. Farkına vardığında geç olacak gibi.