Bak gökyüzüne, binanın çatısına, evinin penceresine; onlar her zaman seninle, her zaman yanındalar. Kuşlar evet, her daim her yerde bana "yalnız değilsin" diyen, kanatları özgürlüğüm, kanatlarını çırpmaları umudum olan o kuşlar... Arabayla sahil kenarından geçerken benimle aynı yöne, denizin üstünde kanat çırpan o zariflik edasıyla uçan kuşlar. Durmayın, şimdi benimle birlikte o kuşlara bakın. Nasıl da "Biz seniz" diyorlar. Çatıya çıkıyorum, gökyüzünde ve denizde adeta dans ediyorlar, nesiniz siz, balerin bir kız mı?

Şimdi bir virüs geldi, evlere kapandık ama bak gökyüzüne, senin yerine özgürlüğün tadını çıkarıyorlar, çünkü onlar aslında bir insan, insanlar ise bir kuş. Bizim de göç ettiğimiz bir dünya yok mu? Hani her şeyi, kullandığımız eşyaları bile bırakıp gittiğimiz o çok uzak, başka bir dünyaya gitmiyor muyuz? Kuşlar da göç eder, sadece o kadar uzaklara gitmezler. Her yerde yanımızda olan canlılara, kuşlara sahip çıkmayacak, onları beslemeyecek miyiz? Bence bu soruyu hep beraber bir daha düşünelim. Ne de olsa onlarla aynı dünyayı paylaşıyoruz...


(Fotoğraf için Kayra dostuma teşekkürlerimi sunuyorum.)