bir çağ bozumunda

yalnızlık büyütenlerin kederiyim günlerdir


günlerdir

hepinizin ölüsüyüm kaldırımlarda


bir dalın kırılışı, bir ormanın kuytusu,

bir kadının büyüttüğü

ağaçların göğe saçlarını okşattığı yer

içinde fırtınalar barındırmayan kitaplar

karikatürleşen insanların gözbebekleri

içinde sevişmenin yasak olduğu öyküler

sevgililerin birbirine koşamadığı düşüşken şiirler

kuşlara işi hiç düşmeyenlerin dağınıklığıyım.


günlerdir

hiçbirinizin ölüsüyüm kimsesizler mezarlığında


Nereye gitsem

koşup arkamdan geliyor yenik hafızam

gölgemle oturup yaşayışa içiyoruz ateş başında

dünya; cızırtılı, kavruk ve tedirgin bir rüya.


suyun çakıla davranışıyım günlerdir

günlerdir seslenmiyorum size


bir bıçağın sırtı, ürkek bir güvercin telaşı

damların oluklarından akan kanımın yolunu kesiyor

bakışlarına kandırışı işleyen bir başka kelime

ihtilal, özgürlük ve direnişin gözleri kör.


günlerdir

bir kadının ölüsüyüm arka sokaklarda.


yürüyüşün yasak olduğu bir romandan düşüyorum

anne karenina, madam bovary,

miss marple. veronika

cümle cümle sarılıyorum sözcüklerin bedenlerine

bir balığın boğuluşu

iyilikler çağının son uğursuz ağıtıyım.


günlerdir

hepinizin ve hiçbirinizin ölüsüyüm manşetsiz.


yeryüzünün çiçekli yorganıyım, seriliyorum

içimdeki kara eşik güneşe ram

çok hicaz, çok gurbet, çok ölüm

kadın; bekleyiş, iki göğ(s)ünün arasında merhamet kundağı


günlerdir

düş toplamaya çıkan ellerimi bekliyorum.