Yeryüzü günlerinden bir kuşluk vakti
Bir şeyler söylüyorsunuz hararetle
Ben yalnızca ritimler işitiyorum
Siz konuştukça
Şakaklarıma bir sıkıntı gelip gidiyor
Sonunda gürültünüz bittiği vakit
Sofralarınıza davet ediyorsunuz beni
Büyük taştan evlerinize...
Entelektüel yakalı kahyalarınızın elinden
Kızılcık şerbetleri ve ateşten yoğrulmuş minik taşlar servis ediyorsunuz
Mideme oturuyor
Yanıyorum, cayır cayır yanıyorum
Yeryüzü çiğ et sevmez diyorsunuz
Gülüşüp kadehler kaldırıyor
Bugün benim şerefime içiyorsunuz
Bugün sofranızda beni pişiriyorsunuz!
Pişiyorum bir kuşluk vakti ve siz durmuyorsunuz
Uzun uzun inceliyor
Sorular soruyor istişare ediyorsunuz
Öyle ki, tahmin ediyorum
Tadıma bakıyorsunuz!
Bıldırcın yumurtaları ve içinde olgun bıldırcın yavruları ile geliyor kahyalarınız
nar çiceğinden bozma acı bir sosa banıyorsunuz yavruları
Ses yok... Kül yok...
Yavrular ve ben temiz bir cinayet gibi pişiyoruz sofranızda
heduanna
2022-02-11T17:38:31+03:00Bir toplumla, insanlarıyla kavga sezdim bu şiirde. O toplumun tekdüze masasında onlar gibi olmak için zorlanan bizler... Güzel bir şiirdi. Ellerinize sağlık.