öyle bir bulantı, serimden tırnağa
dek ayağımın.
Aklaşan saç telime yükleyip
onca şeyi kapatarak tüm aynaları yüzüme.
Bir ürperti, dilimden, taşına
varana kadar safra kesemin.
Bakış
boşluklarındaki
sancılar, doğru yerden kesilmemiş
bileklerim. Bir
ben oluşturuyor
tüm parçalar, benden bir ben
yaratarak bana rağmen. Herkese
yabancı
benliğimde öyle bir bulantı.
Kendini kusabilir mi insan?
Çekebilir mi
sifonu, olacakları
düşünmeden? İnsan
kendini
doğurabilir mi
elleri buruşmayan bir anadan?
Tüm soruları
yükleyip aklaşan
saç telime,
açarak aynaları
tekrar yüzüme. Ürpertiyle sineye
gelen coşkuya sarılarak. Ve
dilini kopararak kekemeliğin,
taşını toprağını
severek safra
kesemin.
Kadrajlara
sığarak tüm
ayrıntılarıyla,
kesilip
biçilmeden. Çoğul
bir benliğin en küçük haline
değin,
ayrıştırmadan
kendimi
kendimden.
Kusmuğa
dönüşmesini
beklemeden, insan
kusabilir
kendini. İnsan
izleyebilir
kendini çekilen sifonun ardından.
İnsan kendini doğurabilir bir
ana da olmadan.
Reşmantes
2020-10-18T13:25:06+03:00Teşekkürler 🌼
Kayra Neşad
2020-10-17T14:13:56+03:00Ben şiiri çok beğendim. Biçimden dolayı şiirden düşmekten korktum ilkin ama öyle bir şey olmadı. Kaleminize sağlık, şiirlerinizi merakla bekliyorum