bazı geceler olur

öyle duru düşlerden kurduğum yollarda

yalın ayak koşturasım gelir

ardı sıra geçtiğim kapılardan gözüken ışık halesi

şavkır duvarımdaki gezegenlere

ihtişamlı bir ihtimal bu 

evren çok sessiz geceleri

uykuya dalmakta zorlanıyorum

mumlar yakıyorum

mum üstünde kuş tüyleri

demir kokan toprakların üzerinden

göğe yükselen benim geceleri

isa değil

öyle ki kanatsız bir melek dirileceğim

ekimi on beş geçiyor uyan

üryan bedenime arz-ı hal göksel zindan

ermiş ruhların arasına katılan benim

ilahi varlıklara karışıyorum 

yükseğe, en yükseğe

tanrım yarattığın bu mu?

ben bu bataklığı biliyorum

çırpınmayacağım bilesin

düşmeyeceğim, dövüşmeyeceğim

küsmeyeceğim yazgına

bu acizlik senden

bu düş kırıklığı senin

affet beni tanrım

seni terk edeceğim.