Bu gece kafama düşen kana bulanmış bir kar tanesi,
Şiir yazmak için sana karışmış şairin tüm bahanesi.
Göğün süsü ay ya da yıldızların annesidir kendisi.
Oysa sana yazılmış yüzlerce yıldır şiirlerin hepsi.
Tek bir insan olalım isterdim ruh sen isen beden ben,
Meğer beden ölürmüş, ruh ayrılıp gidince kendinden.
Burnunda tütemem çünkü yanamıyorum artık ben,
Ateşin artığı külüm ve savruluyorum yedi tepeden.
Ormanlar defterim olsa dahi namümkün sığdırmak,
Ne yaparsam yapayım tarifsiz bir şey seni anlatmak.
Gece biterken İsmet Özel'in dediklerini anımsamak:
"Bizimçün dokunaklı bir şarkı değil ki yaşamak."
Huzursuz ve ürkek olsa da geciktirmedi nihayeti,
Hakkını veriyorum katilimin, bu kusursuz bir cinayetti.
Bulmak için ölmem gereken şeyi buldum bu hidayetti,
O gün yetmiş yerinden terk ettim köhne bir vilayeti.