Huysuzun tekiydi Helim Emmi.

Hacı Ali'nin bilmem kaç kuşaktan kuzeniydi.

Tenhadaki tahtadan evi

karanlıkta metruk bir meşaleydi.

Genişçe bir avlusu vardı.

Ölülerini orada yıkamışlardı.

Çevresinde demir parmaklıklar

Parmaklıklara kelepçelenmiş saksılar

Ve içlerinde yanan akşam sabah çiçekleri.

Sorsalar hallerini memnundurlar ebedi.

Fakat o metruk yaşantı gösteriyor

Müphem hayatlarındaki hakikati.

Başkalarına göre bakıcıları Helim Emmi

Bana göre Emmi'ye bakıcılık eden çiçekleri.

Avlunun taş zemini soğuk ve ıslak olurdu seher vakti.

Belki de gecenin gölgesine sığınan ölüleri gelerek yıkanıyorlardır öldükleri günkü gibi.

Fakat yoo!

Ölüleri gelmez ki

Dediğim gibi

Huysuzun tekiydi rahmetli.


Şairin notu: Helim Emmi üzerimize horoz salmasaydın belki de sana şiir yazmazdım:)