Kayıpsa bulunamıyor, özleniyorsa kavuşulamıyor. Zaman gidiyor, geçmişsiz yaşanmıyor. Gözler buğulanır elbet avunmuyorsa vicdan denilen şey. Hürlük mücadelesi veren bir insanın cinsiyeti sorgulanmaz, fakat eşitsizliğe uğrayanın cinsiyeti belli. Cezalardan medet uman kimsesizlerin, geleceğin cezalıları olacakları belli. Düşünce zihni iyileştirir mi? Rüyayla kabusu birbirinden ayırmamızı sağlayan şahsımıza özel hissettiklerimiz değil mi? Karanlık geceden aydınlığa kavuşmanın bedeli beklemek mi? Yıkılan duvarlar yeniden ördürüldü. Bu duvarlar bizi öldürdü, örenlerse buna gülüp bizi gömdü.


''Start'' verildi! Karar da kesindi. Dünya dönmeye devam edecekti. İnsanlar yargılarıyla hareket edecekti. Şiddet namus sayılacak, tecrübe özel kılınacak, bilinmeyenden korkulacaktı. Birimiz hiçliğimiz için, anlam da manasızlaşması içindi. Herkes her şeyi yapabileceği düşüncesinden dolayı, hiç kimse hiçbir şey yapamıyordu. Buna da gülüp geçtiler...


''Finiş'' serpe serildi! Kararlar uygulandı. Dünya dönmekten vazgeçti. Artık insanlar hareket etmekten acizdi. Kokuşmuş insanların hayali hâlâ biraz da olsa bir şeyler hissedebilenlere karabasan olmuştu. Cinsiyetçi cinsiyet eşitliği yeterli oy aldı, bu sayede cinsiyetçilik bir kez daha yaşamaya hak kazandı. Değişimi gerçekleştirme ihtimali olan insanlar kararlara kurban edildi. Hakikate, hakikatin işine gelen kısımlarını mühimmat yapıp bence taarruzu başlattılar. Eğer bizleri soran olursa bizler hâlâ kaybedenlerin kaybetme safhasında nostalji dumanı sönümlemekteyiz. 

Buna da...