Cümleler kısır bir döngü içerisinde beyinde çınlarken başka bir odak noktası oluşturulamıyordu. Var olan sadece hüzünlü geçmişin bir imgesi idi. İmge ne kayboluyor, ne de arzuya göre şekillendirilebiliyordu. Bozuk bir plak tınısında, bozuk bir trafik ışığı görselliğinde, beklenmedik anda parmağa batan bir iğne dokunuşunda, çekirdeğin acı kısmına denk gelen tatsızlıkta akıp giden duyguların çıkmazlığında idi adeta... Bu imgenin ortadan kaldırılabilmesi için imgeyi yaratanın farklı bir imge ile yeni bir sis bulutu oluşturmasından başka bir seçenek dahi olduğu düşünülemezdi. Tam bir algının gerçekleşmesi için tek bir şey kalmıştı: Koku alma eylemi, lavanta bahçesinin yaydığı kokunun içe çekilmesi ile gerçekleşecekti. Artık imge sahibi harekete geçmeliydi, geçmişin izlerinden kurtulmak için lavanta kokusunu düşleyip içine çekti; artık lavanta sisinin içerisinde kaybolabilirdi. Tatlı bir düş misali...