(Evin salonu)
Adam: Nasılsın hayatım günün nasıl geçti?
Kadın: Üç kez salon, beş kez tuvalete, iki kez de banyoya seyahat ettim. Ama en çokta tuvalette eğlendim.
Adam: Gününün güzel geçmesine sevindim.
Kadın : Şaka mı? Öyleyse hiç komik değil, günüm boktan geçti!
Adam : Tuvalette daha az zaman harcamalısın.( Ahahaha)
(Kadın adamın üzerine elindeki yastığı atar ve öpüşmeye başlarlar…)
…………………………….
Adam: Hayatım biraz tavuk aldım. Akşam yemeği için tavuklu pilav yapayım diyorum da…
Kadın : Sen ve tavuklu pilav?
Adam : Evet neden şaşırdın ki?
Kadın: Daha önce hiç yemek yapmayı denemediğin için olabilir mi? Yani emin misin? Yapabilecek misin?
Adam : Tabi canım şüphen mi var? Ne var onu yapmakta? Sonuçta tavuğu tencereye koyunca pişiyor…
Kadın: Yani bunun hiç aşaması yok, sadece tencereye koyuyorsun öyle mi?
Adam : Aynen öyle tatlım tavuklu pilav benden sorulur.
Kadın : Yapamayacak gibiysen ben yapayım gerçekten.
Adam : Yok o iş bende!
( Haberleri izlerler, adam mutfağa gider tavuğu dolaptan çıkarı masaya koyar, saatine bakar tekrar salona geri gelir…)
Kadın: Ne oldu canım bizim tavuklu pilav?
Adam : Ya hayatım şimdi saate baktım da çok geç oldu. Dışarı çıkıp hazır bir şeyler alsam, dördüncü kattayız asansöre binemiyoruz, sürekli sallantı oluyor hala artçılar devam ediyorken seni evde tek bırakamam. Yaptım yapacağım diyene kadar da zaman geçecek, o saatte tavuklu pilav ağır olur bence öyle düşünüyorum bilmiyorum, sen ne dersin illa yap diyorsan da yaparım yani?
Kadın : Eeee ne yapacağız şimdi ben çok acıktım?
Adam : En iyisi ne yapalım biliyor musun hayatım? İki dürüm söyleyelim en hızlısından…
Kadın: Mantıklı( Bir kahkaha atar) Ne de olsa bu saatte yemek ağır gelir dürüm daha sağlıklı.
…………………………
(Evin salonu, kadın ve adam oturup sohbet ederler…)
Kadın : Tatlım perdeleri yıkamayı düşünüyorum. Onları takarken bana yardım edersin değil mi?
Adam: Tabi ki canım sen tek başına uğraşma. Ben hallederim. Bebeğim benim merak etme sen…Ne zaman yıkayacaksan öncesinden söylemen yeterli…
Kadın : Tamam canım yarın halledelim o zaman sana zahmet.
Adam : Olur canım hallederiz…
……………………………
( Bir gün sonra salonda…)
Kadın : Canım perdeleri halledelim mi? Söz vermiştin ya ? Hatırlat demiştin…
Adam : Ya hayatım bugün çok yorgunum beklediğimiz müşteri gelmedi bizi ekti anlayacağın. Keyfim kaçtı…Başka zaman yapsak? Yarın mesela?
Kadın : Peki.. Nasıl olsa tüm yarınlar bizim…
…………………………..
(Ertesi gün salonda…)
Kadın: Eeeee nasıl geçti günün canım anlat bakalım?
Adam: Aynı bildiğin gibi…
Kadın: Bilmediğim ne var peki? Halledebildiniz mi? Bir iş vardı çözeceğin… Bağlayabildiniz mi?
Adam : Yok canım ya sorma ! Şerefsiz patronun uyuzluğu yüzünden işi kaçırdık. Müşteri vaz geçti evi satın almaktan. Siktiğimin uyuzu bir işi beceremedi aq!
Kadın: Hadi ya off! Kötü olmuş. Neyse üzülme boş ver.
Adam: Sen yanımda olduğun sürece üzülmem ben. Bugün perdeleri yıkayacaktık değil mi?
Kadın: Evet.
Adam : Kendimi hiçte iyi hissetmiyorum ama…( Perdelere göz gezdirir…) Aslında temiz görünüyorlar gerek yok gibi bence yıkamaya, kokusu da güzel, lavanta kokuyor …(Perdeleri koklar)
Kadın : Temiz görünürler çünkü perdeleri yıkadım canım.
Adam : Hadi ya ! Ben de diyorum nereden geliyor bu güzel lavanta kokusu? diye… Neden tek başına yaptın? Beni bekleseydin ya! Kıyamam sana ben…
Kadın: ( Gülerek) Biliyor musun? Bazen içimden yangın var diye bağırıp pencereyi açıp atlamak geliyor.
Ve hep nedense hava kurtarma yastığım son anda açılmamış gibi hissediyorum…
Tıpkı 1975 yılındaki o yangında olduğu gibi…Aşağı doğru düşerken o fotoğraf karesine yansıyan bir kadın ve bir çocuğun sonu gibi…
Adam : Aşkım ben senin her zaman son anda açılmayı başarmış olan hava yastığınım. Sen merak etme…Her zaman yanındayım. Seni seviyorum…
Kadın : Seni seviyorum şapşal…
( O sırada büyük bir sarsıntı olur ve çığlıklar içinde birbirlerine sarılırlar…)
Binanın yıkılan penceresinden dışarıya doğru havalanır perdeler …
O an lavanta kokusu yayılır etrafa ve bu koku dünyanın hiçbir yerinde hiç bu kadar kalp ağrısına sebep olmamıştır…
SON
AYŞEGÖK
26/02/2023 Mersin