Geyikler
sanmasınlar ki görmüyorum
körüm
sanmasınlar ki duymuyorum
sağırım
Bilerek ürkütmüyorum onları
Bilerek parmak ucumda yürüyorum
Her bir dalı bilerek hışırdatmıyorum
Oysa gürültüyü ve senfonileri çok severim
Kedileri ve kirpileri de
Ancak içimde sönmekte olan koru biraz yellemek lazım gelir
Sönmesin diye lazım gelir
Lazımlar onlara çok gelir bunu da biliyorum
Her şey bilerek
Ama bilmeden oldu diyorum
bilmeyerek yaptın biliyorum diyorum
Hissedebilmek için tekrar içimdeki yangınları
Yoksa beni anlamıyor sanmasınlar
Biliniz
İnsanın içinde yanan alevler ve yangınlar gözyaşını oluşturur
Öyle bir tezat vardır
Tıpkı varoluştaki gibi
Benim gözyaşlarım akmayalı ateş icat edildi
Yanlış yerlerde yandı ateş
Derdimiz ellerimizi ısıtmak oldu
Derdimiz fırınlarımız oldu ocaklarımız oldu
Oysa ruhlarımız üşüdü
Suçu da ateşin icadına attık
Çünkü biz senle daha güzeldik o çağlarda
Kızgınlığım ondandır belki
O çağlarda çıplaktık
İnan ki daha çok gülümsüyorduk
Cırcır böcekleri bile daha şakacıydı
Bırakma ki bu içimdeki yangın sönmesin
Tarumar olacağı yerde gürlesin