Saatlerin hepsini geri aldım,

işe yaramaz bir bütünün parçası olmaktan çıktılar

artık hepsi daha elverişsiz

yelkovanın başlığı nükleer bir faktör şimdi.

boyunlarını kırdığım kalemler öksüz

hürriyeti kancaya takılmış bir balığın temennisi küçük bir fanus

köşebaşı boğazlanan birinin çığlığı değil de,

gece karıncaların gürültüsünden uyuyamamak bitap düşürdü beni

ve ansızın kraliçe arıya başkaldırmış rejimin askerleri.

Lebiderya bir apartman dairesinde tam asacaktım kendimi

bütün yalnızlıkların arasında kalabalık olmak öldürecek beni

Kapı çaldı

içeriye çocukluğum girdi,

işte bu kadar kalabalıktım

ayağımın altındaki tabureye vurması koca bir devrin sonunu getirecek o hamle olacaktı ki

Kapı çaldı

içimde bir tek çocuk bile kalmadı onu açacak

Kapı çaldı

bütün şehir odama doldu, vicdanı olan her sokak kendini çıkmaza vurdu

Kapı çaldı, taburem razı olmadı beklemeye, gitti açtı

güzel bir ölümdü benimki

şehir odadan gizlice çıktı

kapıyı dahi kapatmayıp ardından

gözüm denize ilişti son kez

bütün kayıklar bir gecede denize açılmış oysaki o sabah

bir balık intihar etmiş fanusunda

bir kalem bir daha asla yazmamak üzere kırmış boynunu

saatler bir ölüyü uyandırmamak için artık ses çıkarmamış

Aslında kapı çalmadı

kapı hiç olmadı

Kapı çaldı

ve içeriye ben girdim.