Mecnun ile Leyla’nın maceraları dillere düştüğünde Abbasi halifelerinden biri Leyla’yı görmek istedi. Onu getirip bir odaya oturttu. Sonra Mecnun’u çağırdı ve dedi ki: “Gözünü gören bir adam nasıl böyle çirkin bir yüze gönül verir. Eğer istersen sana haremimden periden daha güzel, ay gibi bir cariye vereyim.”


“Sen ondan önce bana Leyla’dan daha gayrisini güzel gören bir göz ver.” dedi Mecnun.


“Eğer Leyla’dan daha güzelini görsen, istemezsin.” dedi halife.


“Ben ondan başkasını görmüyorum.” cevabını verdi Mecnun.


***(Sevgilinin yüzünü gördükten sonra

Aya ve güneşe bakan göz kan olsun.)***


“Leyla’nın sana karşı durumu nasıldır biliyor musun?” diye sordu halife.


“Onun durumunun iyi veya kötü olması beni ilgilendirmez. Ben yalnız şunu biliyorum: O, benim halime bakmadan onun aşkına kapılmamış ve cefasına tutulmamıştım.” dedi Mecnun.


***(Eğer kullarına iltifat edişi ve lütufkârlığı olmasaydı,***


**Ben nerede, onun aşkına tutulmak nerede?)**


“ İster misin, Leyla’nın hısım ve akrabasını buraya getireyim ve onlar hazır olduğundaysa Leyla’yı seninle nikahlayayım.” diye teklifte bulundu halife.


“Ben aşkımı tabiatın kiiryle bulaştırmak istemem. O temiz aşk erbabının mezhebince bana helaldir. Arada bir vasıtaya başvurmaya lüzum yoktur. dedi Mecnun.


“Leyla’yı görmek ister misin?” diye sordu halife.


Mecnun negörebileceğini bilmek istedi.


“İşte şu odada.” dedi halife.


Sonra kölelerden biri onun elini tutup Leyla'nın bulunduğu odanın kapısına götürdü. Mecnun, Leyla'nın odada olduğunu duyunca hemen gözlerini bir bezle kapattı.


“Ey divane, gözlerini kapatma. Tam tersine mümkünse bugün yüz tane göz daha al da onun güzelliğini doya doya göresin halbuki sen gözlerini kapatıyorsun.” dedi köle.


“Onu uzaktan görmek bana yeter.”cevabını verdi Mecnun.


***(Sevgilinin yüzü benim gözümle görmeye layık değildir.***


***Onu yine onun gözüyle seyretmek lazımdır.)***


Halifeye haber gönderdiler ve Mecnun’un Leyla'yı görmek istemediğini söylediler. Halife mecnun çağırdı ve ona: “Bu dostlardan uzak, özel bir meclisti. Perdeler kalkmış, aşk ve şevk yükselmiş bir haldeyken niçin sevgilinin yüzünün temasından yararlanmadın?” diye sordu.


“Aşk gayreti, sevgilinin yüzünün aşkın gözüyle zedelenmesini istemedi.” diyen Mecnun, şu beyti okuyup ağlaya ağlaya sahraların yolunu tuttu:


***Leyla'dan başkalarına baktığım gözleri***


***Yaşlarla yıkamadan Leyla'nın yüzüne mi bakayım?***


***Sabah rüzgârların senin yolundan geçmesi için***


***Güneşin yolunu tutmak, onun doğmasını engellemek isterim.***


***Karanlık gecede, hayalimde senin aya benzeyen***


***Yüzünü görmek için gözlerimi kapıyorum.***


**~**