İşte, yine dikildim kapının eşiğine.
Pek bir şey yansımaz böyle zamanlarda,
Belleğimin su birikintisine.
Kapıdan geçmek isteyenlere bile,
Aldırış etmem çoğu zaman.
Ama bak, dinle biraz;
Komşular yine kavga ediyor,
Küçücük çocuklarının varlığından bihaber
Bir şekilde. Sahi,
Bu çocuklar, nereye gidiyorlar şimdi?
Kapı eşiği! ah hep kapı eşiği!
Her yıl binlercesi atanıyor o arafa.
"Dikil çocuğum sen orada!
Kıvırcık, yol ver artık sen de;
Amcalarına, teyzelerine,
Ellerinde büyümüş olmaktan başka
Bir çiçek kalmayanlara."
Ama pek gücüm kalmadı;
Titremeye başladı bacaklarım.
Kapının önünde sıra,
Kafam pervazda...
Dönüşüyorum kemiksiz bir et parçasına.
Cebimdeki petunya tohumlarını yokluyorum arada;
Kapkara.
Her biri kapkara.