İnciler gözyaşlarından yetişirmiş kadınların
Bahar günü doğarlarmış kadınlar, yağmurlar zamanında
Soğuk güz günlerine ulaşmak için bahçelerinde gül koklayan o kadınlar
Kızıl çizmeleriyle dağlar aşar
Köprülerden geçerken çığlıklar atarlarmış
Ağaçlarla konuşurlarmış tan vakti
Yılgınlık sabahlarıyla savaşır
Kavgalarından insanlar doğururmuş kadınlar
Yalnız ölülerin şiirlerini okurlarmış
Düşleyen, duygular yaratan
Mucizelerle yaşayan ölülerin
Omuzlarında çiçekli elbiseleri bellerine uzanırmış
Başlarında tülbentleri, rüzgarları okşarmış
Elleri toprak kokar
O kınalı ellerinde yıldızlarla dolaşırmış kadınlar
Göklerinden toplarlarmış yıldızları evlatlarının
Hazin dolu akşamları şarap içer
Yangınlar çıkarırlarmış geceleri
Gece yangınlarında bağıran insanlarla, çelişmez naralar atarlarmış
Bilmezlermiş ateşleri
Bilmezlermiş ölüm nedir
Soğuklardan korkarmış kadınlar ama
Bir güz gününü görebilmek için
Ölüm patikalarını aşarlarmış
Kar yağan bir kuşluk vaktine duydukları hasretle
Düşler kurarlarmış her gece
Katillerine aşıkmış kadınlar
Göğüsleri mühürlüymüş
Bekâretleriyle dikerlermiş kefenlerini
Gülerlermiş kadınlar kurban edilirken cellatlarına
Bilmezlermiş yaşam nedir
Hasret kızılmış damarlarından akan
Düşler kızılmış
Tanrının bahçelerinde gül koklayacak kadınlar
Zemheride can verirlermiş karların üstünde
Yanaklarından süzülüp denize akarmış inciler...
Turkuaz
2021-01-14T15:49:38+03:00Kul Gadir ; teşekkür ederim :)
Kul Gadîr
2021-01-13T23:39:08+03:00Kaleminize sağlık
Etkilendim :)