(Lucy hâlâ uyuyordur. Rüzgarlı bir Eylül günü, Yaşlı Adam Lucy’e sürpriz yapmaya karar vermiştir. Gece boyu yapmaya uğraştığı mor kuyruklu, çitalarına Lucy’nin adını kazıdığı uçurtmayı uçurmaya çıkmıştır. Lucy’nin çok sevineceğine emindir çünkü çocuk ruhuyla yapılabilecek bir şeydir uçurtma uçurmak. Uçurtmayı yere yerleştirir ve en ahenkli rüzgarda koşmaya başlar ipi çekerek. Lucy’nin uçurtması olduğundan mıdır bilinmez ama ilk denemede gökyüzünü yarılar uçurtma. Yaşlı Adam’ın gözleri sevinç gözyaşlarıyla dolar, uçurtmanın ipini bir ağaca bağlar ve koşarak Lucy’i uyandırmaya gider…)


—Lucy, haydi kalk! Sana bir sürprizim var!

—Sürpriz mi!


(Lucy daha yeni açılmış gözleriyle yataktan fırlayıp Yaşlı Adam’ın peşine takılır. Biraz yürüdükten sonra mor kuyruklu bir uçurtmayı gördüğünde, Lucy’nin kalp atışları hızlanır, mutluluk kaplar bütün ruhunu, bedenini…)


—Gel Lucy, bu senin uçurtman! Çıtalarına senin ismini kazıdım. Bu dünyada toprak altında çürümeye değil, göklerde süzülmeye lâyık bir kalbin var senin!

—Yaşlı Adam, bir de mor renkli kuyruğu var! Baksana nasıl da yakıştı gökyüzüne!

—Al bakalım ipini, istediğin kadar sal ipini, bırak rüzgar taşısın seni göklere…


(Lucy ipi tutar ve kalbi gibi nazik bir şekilde sanki uçurtmasıyla konuşur gibi uçurmaya başlar uçurtmasını. Mutluluktan uykulu gözlerinden eser kalmamıştır. Gözleri parlıyor ve gülmeden duramıyordur. Yaşlı Adam halinden memnundur, tüm gece bu görüntünün hayaliyle uğraşmıştır çünkü. Lucy’nin nasıl hissettiği her halinden belli olsa da, Yaşlı Adam yine de sormak ister.)


—Nasıl hissediyorsun Lucy?

—Çok mutluyum Yaşlı Adam, çok güzel bir sürpriz bu, bir yandan da özgür hissediyorum…

—Demek özgür hissediyorsun.

—Evet, sanki gökyüzünde uçan benmişim gibi…

—Yaklaştın Lucy, uçurduğun uçurtma senin kalbin, şuan uçuran sen ise onun ruhusun.

—Daha da güzel! Baksana kalbim gökyüzünde çarpıyor!

—Rüzgarı insanlar gibi gör Lucy, ne kadar yön vermeye çalışsalar da kalbine, onu gökyüzüne çıkarabilecek olan sensin unutma.

—Ya hiç rüzgar olmazsa Yaşlı Adam?

—Dostların var Lucy, onlar yüceltsin hakeden kalbini. Eğer dostların da yoksa yine de unutma yüce bir kalbin var senin!

—Yaşlı Adam beni bugünüme çok mutlu başlattın, teşekkür ederim. Karşılığında ne yapabilirim bilmiyorum…

—Çoktan yaptın bile Lucy, gülen gözlerin inan bana en güzel teşekkürdür. Sen mutlu olduğun sürece bana umut aşılıyorsun, ve bu umudun karşılığı belki dünyalardır…


(Yaşlı Adam, Lucy’i kollarıyla sarar, Lucy masum gözleriyle Yaşlı Adam’ın ruhuna ışık saçıyordur adeta. Sonra sarılarak ikisi de uçan uçurtmaya yani Lucy’nin kalbine dalarlar, gökyüzüne belki güneşten, aydan, yıldızlardan da güzel yakışan o kalbe…)