Misafirlerinden kalma bulaşıkları yıkarken bir yandan da geceyi düşünüyordu. Yaptıklarının beğenilmesinin haklı gururuyla sakince bardakları ovalıyordu. İşlerini tamamlayıp şöyle akşamdan kalan şarabından 1 kadeh doldurup, gecenin tadını balkonda çıkarmaya karar vermişti.
Şikayet ettiğinden değil, çok da keyifli bir akşam geçirmişti ancak kalabalık bir akşam yemeğinin ardından bu dinginlik ona iyi gelecekti. Nasıl olsa artık sabahları erken kalkmasını gerektiren bir işte çalışmıyordu. Geç de yatsa ertesi gün istediği saatte uyanabilecekti.
Tam bu düşünceler içerisinde bir yandan da mutfaktaki son bulaşıkları yıkarken telefonun çaldığını duydu.
İşini tamamladıktan sonra açmaya karar verdi ama telefonun bu kadar ısrarla çalmasına bakılacak olursa arayan kişinin pek beklemeye niyeti yok gibiydi...
Bu kadar ısrarla çalan telefona daha fazla kayıtsız kalamayarak mutfak havlusuyla elindeki köpüğü durulama zahmetine bile girmeden kurulayıp telefon sesine doğru, salona yürüdü.
Loş salonda, masanın üstüne yanan ışığın tam eline almak üzere uzattığı esnada karardığını gördü. Telefonu eline alıp ekrandaki 2 cevapsız arama yazısını okuduğu esnada telefon yeniden çalmaya başladı.
Bilinmeyen numara arıyor...
Bu kadar ısrarla arayan, bilinmeyen numara ? Allah allah diye içinden geçirerek yeşil sembolü yukarı doğru kaydırdı.
-Efendim?
+.............
naz aysek
2024-05-12T15:41:54+03:00Katkı için teşekkür ederim Atakan Celisi :) Güldüm.
Atakan Celisi
2024-05-12T15:25:12+03:00+Kimsiniz?
-Beni siz aradınız. Bu soruyu benim sormam gerekir.
+Tamam o zaman. Siz sorun.
-Kimsiniz?
+İlla ki biri mi olmam lazım?
-Net bir soru sordum.
+Bu soruyu ilk ben sormuştum. Sizden net cevap alamadım. O yüzden ben de net cevap vermeyeceğim.
-Yahu arayan sensin. Hem de özelden.
+Demek ki özel birisiyim.
-Manyak mısın?
+Kalbimi kırarak sonuca ulaşamazsınız. Üzdünüz beni.
-Üzül, bana ne? Hele bir kim olduğunu söyle. Seni gidi münasebetsiz.
+Aaa şuna bak sen. Ne biçim konuşuyorsun. Hiç mi terbiyen yok?
-Allah'ın belası! Balkonda bir şarap içeceğim zıkkım ettin.
+Şeftali suyu için.
-Ulan sana ne? İstediğimi içerim, yerim.
+Son kullanma tarihi geçse bile mi?
-Evet.
+Manyak olan sizsiniz demek.
-Evet, benim.
+Memnun oldum efendim nasılsınız?
-Teşekkür ederim. Siz nasılsınız? Afiyetiniz yerindedir inşallah.
+Yerinde efendim. Sağ olunuz. Havalar da bir değişik. İnsan ne giyeceğini şaşırıyor.
-Öyle ya! Geçen mont giyindim. Vaktiniz var değil mi?
+Var efendim.
-Ne diyordum?
+Geçen mont giyinmiştiniz...
-Haa doğru. Mont giyindim giyinmesine ama hava beni aldattı. Güneş bir yaktı beni. Kendimi cehennemde hissettim.
+Çıkarsaydınız montu.
-O aklıma gelmedi. Bütün gün öldüm resmen...
-Lafınızı balla kesiyorum. Kapı çaldı da. Ben sizi sonra arayacağım.
-Peki o zaman. Görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın.
+Siz de. Allahaısmarladık.
Telefonu tebessümle kapattı. Şarap içmekten vazgeçip bardağına şeftali suyu koyup Tom ve Jerry izlemeye karar verdi.