kapıları vardı ağzına kadar açık gelenin, gidenin kesilmediği 

sanırdık hiç bitmeyecek bir umuttu bu

sanki duvarları yoktu odaların

öyle şeffaf, sükutu bilmeyen dünyanın içinde 

zihnimde bir akım, tam bana dur dedikleri zamanda, her şey alınmış elimden,

kalanları döküyorum avuçlarımdan dolu kağıtlara 

bakışları nüksediyor insanların, ve 

hayalleri asılmış her şeye bakıyorum,

kuru yalanların üzerini çiğniyorum ve-

bir yolun ağzında tutuyorum seni,

şansı tutuyorum dudaklarımın ucunda,

kaldı ki yarım kemiklerim-

bir dahaki hamleye gücüm kalmadı

aynalar çiğniyor yüzümü,

toparlamaya çalışıyor boş bakışlarımı,

bitmiş olanları kurtarıyor gözlerimden,

yırtınıyor ağzım yüzüm,

her şey kalkar gelirdi, uyanırdı sana,

senden uzak boşluklara,

bu cevapsızlığına, başı boş olta atmana,

şaşkın kalmamana,

kanım çekiliyor tepkisiz her şeyine,

bu delilerin arkasından koşmayı kessin bıraksın aklım,

kurulu planlar çizsin bıraksın kendini,

ışıklar susturulmasın bir tek,

her şey hava bulsun içimde,

özledim açılmayı, uyanmayı ve bir de özledim çocuk gibi düşünmemeyi,

dökülsün birileri boşluklara,

o yüzden kapısı açık tüm duvarların,

biraz şifa, biraz ses diye,

tadına bakmak zamanın,

ışıldamak dudağında,

gerçeğin içinde direnerek 



                                 9.6.2024

                           Öykü.