I

ayrıksı dudakların ne de duraksız söyleniyor

bir tavşan hissiyle öldürecek gözlerle

kalem ve kâğıt sende tümleniyor

gençliğim ki alelade bir yazgıdır

ne olur sevecek gibi bakmayalım birbirimize


ben hangi palamarla bağlanmışım

hangi limana gerilmiş bacaklarım bilmiyorum


kaptan şiarıyla emir komuta zincirini

alelade bir gençliği bölüp kırıyorsun

aç gövdeni, sırtıma uzan ne olursun

ben yüzme biliyorum

hem de yüzdürecek kadar bir kaptanı

çöz beni ne olursun


müyesser'le aynı vakit intihar edemeyişimiz

kahrın yanında mutlu bir yaşam sayılabilir


ayrıksı dudaklarla bir şarkıya başlıyorsun

yeni baştan ve yeni baştan olduğunca

belki sen eksik şiirlerin simsarı

birkaç papel için kendini pazarlıyorsun

ben hangi uğraşla kazanılır ekmek

eve hangi yüzle dönülür

hangi içimizle içerleriz işverene

onu dahi bilmiyorum ne demek


müyesser oldum olası benden saklanıyor

belki de bu hiç var olmamak demek


II

senin hiç çocuğun oldu mu müyesser

kimden öğrendin bu anne bakışlarını


alık adımlarım atonal bir şarkıdır gece yarıları

evimin kapısı kilitlidir, anahtarını bulamam

hiçbir ıslık denkleşemez yoksulluğuma

bir gemici kahvesinde sabah ederim

baş ucumda yanar söner öksüz bir fener

masallarım öksüz, ben öksüzümdür

ne olur bakma öyle müyesser


III

acele bir yağmur yıkar gökyüzünü

üstüm başım hep toz hep çamur 

hem anahtarım yok

hem unutmuşum evimin yolunu

gümüş bir yorgandır uzadı uzadıya bulutlar 

ve gümüş bir bıçak senin için yazdıklarım

unutulduğum vakit bileklerimi keseceğim


ben yaşamıyorum müyesser 

yavaş yavaş geberiyorum hepsi bu