MÜZİKLİ SÖZ ÖBEKLERİ

*hayatın gürültülü bedeni *anaç turna *ısrarlı ırmak *şekilsiz şehir *güdük güdüler *mezarlıklara sürülen bitki *evlerin doğal ritmi *ertelenmiş günahlar *hırlı ırmak kıyıları *battal hayal *pagan bıçak *arabulucu darbuka *kırçıl kıpırtı *hıncın mükemmel terazisi *azgın çatırtı *tuhaf tarım *mayalanmış kayalık

DİZGİNSİZ DİZELER

[kara aygıt
kaygıyla direnir
başka nasıl olabilir]

[bunu da bil
incinebilir her düş
başka nasıl olabilir]

[korktum maddeden madde ki ben olmuştur
çünkü madde bazen için demir olmuştur
bu düşündüm uzun kimin umurunda
bu bir belki şükür kumun umurunda
madde bu inşaatla çünkü şehir olmuştur]

[kamu alanlarını paralayın pişirin bana
yoncaları biçin toprağa varın oturun
kurtuluşunuz nefrette ve toprakta]

[akışkan hayat
kapımda bekler
ben sertelerim]

[tüm bunlardan uzakta bir, bir ısrarlı ırmak
bir ırmak gibi yerinde diretmek gerek
bir inatça çünkü olur denizlere ulaşmak]

[ama gidecek yer yok yön yok
kırçıl duygularımı buğulu şehre daldırdım
barut yok bulut yok kan var ruh yok
ben ki şehrin horluğunu kaldırmak derdindeyim
şehir...
ustaca kaldırdı beni kendinden]

[bana bazen kelimeler geliyor
bazıları titrek bazıları beter
açılıyor cennetin kapıları
ayaklarımın altında]

[ben kimseye pazartesi vermedim
cebine uykusuz bir sabah koymadım kimsenin]

[bense dur dendi mi durmayanlara gebeyim
durmuyor bu irin sarısı saltanat
durmayan bu diri çark, işlek sıçrayış
yıkımlı karakteriyle asri şehrin
bu tabiat işte hakkından kıyım gelir
ve kıyım gelir hakkından muhakkak]

İzlenim: Şehrin, insanın, arzunun, eşyanın, şiddetin, baskının, yıkımın karanlık ruhunu anlatan Hüseyin Kıran; son zamanlarda okuduğum en cesur, en özgün şair. Şiirler koyu imgelerle dolu. Düz dize yapıları çözülmüş ve şiirler baştan dikilmiştir. Öyle ki bazı parçalarda bir dize, ön ve arka dizelerle sıkı bir bütünlük yakalayıp anlam yolunu ikiye bölüyor. Öyle bir dil ustalığı ki bu, tamlamalar bağlamdan kopmuyor. Daha bir kenetleniyor birbirine. Diz dize...

Madde Kara, şiir kara, imge kara; haz kırmızı.