Hayaletleri baştan çıkartan yüzsüzlüğünü, insanlar arasına ağlamaya çıkacağım zamanlarda yüzüme kuşandırdım. Ve belki de onlarca yüzünün, yüzümden şerit gibi akması üzerine, bebeklik suratında karar kıldım. Ağlarken gözlerim, senin de sahici ağlayacağın bir zamanda, gözlerinle birlikte olsunlar istedim: Bundandır, bebekliğine kadar gitmemin yorgunluğu yüzünde, başka yerlere ayrılmayasın diye.


Emmek isteyip ağlamaya yeltenen sesin çın çın ötünce göz yuvamdaki bülbülleri hiç düşünmeden ellerine verdim. Göğsüme ulaşan son gözyaşın taşarak dudaklarının kırmızısına tutunmak olduğunda hilaller de kanlı olup ağlamalarını doldurdular dolunaylara gökte. Sen bilmedin, bilemezdin ama bir vedayı tamamlayıp sonraki yüzyıla yolladık o anda. Göğsümden taşan gülüşlerini benden çalma. Ellerinde bülbüllerim, onları heyecanlandırıp minik kalplerini durdurma. Bile isteye yanındaki yıldızın gölgesini üzerime düşürüp üzengilerimi kıskandırma. Al yorgunluğumu bu karanlığa bula. Gözlerim kara ancak fezayı doldurabilmişlerse ağlayabilmişlerdir senin adına gönül rahatlığıyla. Sen ağlama diye hepsi. Sen ağlama. Yüzüme baktığında zavallı bulduğun surat, kendiliğinle tanışıklığını hatırlamandan.

Gözünün bebeğinin, gözümün bebeğini arka-deşmişliğini yanlış anlamamdan.


Beni sevmeyeceğin bir zamana seni hazırlamak isteğimi n'olur anla.

Sen öyle kanlı kanlı güldüğünde ellerini yumup ağlama. Belli ki unutmuşsun ve bülbüllerimin kalpleri durunca durmadan kanamış göğsüm o anda. Bebeğini al benden, bakamam ona daha. Sen ağlama ama bir ağlamayı hatırla o zamanda. Yıllar yılı geçtikçe kimse duymadan adımın ağzınla anılmasına ağlamama bari kızma. Kızdıkça gökte kızarıp durma. Sen kızardıkça yanaklarımın utangaçlığını haramilerin silahlarına doğrultma. Korkma. Korkma dünün kırıklarını birbirlerine yapıştırdım gözyaşlarımızla. Bebeğin büyümek istemedi ama bir şey de değiştiremezdi. Kucağımda tutulmaktan korkma.


Göğsüm yok olmaya yüz tuttuysa gülüşlerini al benden. Bülbüllerimi çoktan öldürdün nasılsa.

Gözlerim de yok olmadan, adını bağıran kuş seslerini yokla orada ve onların kalpleri benimkinden kırılgan, bunu unutma. Bülbül yuvalarında şimdiye kadarki gözyaşlarımız. Evet orada, bebeğini büyütmeye yeter. Meraklanma.


Masanın üzerinde bir not ve beni buzlu dolaplara sakın ola asma.