Geriye dönüp baktığında
kalbinin izlerini yok edecek
güneşler arıyorsun,
Kim sorsa bu kırıklığı
Doğum lekesi deyip kandırıyorsun.
Oysa mahallece biliyoruz
Her akşam,
bir sığınakta saklıyorsun kalbini
Eyvah ki ne eyvah!
Hücrelerin ele geçirilmiş
Sen kaldırımları, yol ayrımlarını
dert ediyorsun.
Hadi gel kaçalım diyor iç ses
Ama bakiyen hep yetersiz,
Gel otur şöyle
Bana göğsüne batan ağrıyı bahset.
Kalabalıklar içinde kendine
kitapsız peygamberler indiriyorsun
Gel de bunu anlat şimdi mahalleliye,
muhtarımız ikametgah derdine düşmüş
Bunca karmaşa içerisinde bir de
Asanı unutmuşsun apartman girişinde
Bu kitapları baş üstünde tut
Bunlar kutsalların senin
Yüzyıldır pencerelerdesin bilmem mi
Bir ümit bekledin
Fiyakalı adamlar geldi, toparlanın
Laf aramızda tek sarıldığımız
Annenin kışlıkları,
hepimiz için ümitvardı.
Resmi hizmete mahsus değildir kalbin
Geceleri kullanma kılavuzu istemez
Çıplak ellerinle
derin okyanuslara uzanırdın...
Gün doğunca başlardı sancıların
Gün doğunca ortalık yangın yeri
Ne mahalle bakkalı ne ev sahibi
Kimsenin adını hatırlamazdın
hesapsız kahkahalarda geçerdi adın
Ve mümkün mertebe ayıplanırdın.
Şimdi biraz ciddiyet lütfen
mahallece oturup konuşun
Hatırım varsa
çimlere hep birlikte basın.
Turgay Can
2020-09-26T12:58:50+03:00Özlemini duyduğumuz o eski mahalle kültürü 🙏🏻 çok teşekkür ederim.
r.ç
2020-09-26T12:31:06+03:00hâlâ o mahallelerde oturuyormuş gibi, iplere serilen çamaşırların altında ve koşturan çocukların sesinde bulutlardan okunan bir şiir gibi. yüreğinize sağlık.