Bile isteye cesaretlerimizi tutsak ediyoruz, bile isteye hırpalanıyor ve direnç gösteriyoruz…Yüzleşmek cesaretin başlangıcı aslında, bu başlangıçtan sonra ışık hüzmeleri beliriyor bulutların arkasında… Adım atmaya başladığında korkularının çoğu seyrekleşiyor ve ağır çekimde sigara eşliğinde düşünmeye başlıyorsun. Yoksun bir davranış biçimi, cesaretsizlik diyorsun. Bu yoksunluğunun aslında bir dik duruşa ihtiyacı olduğunu anlamak çok uzun sürmüyor. Hafif hafif doğrulmak lazım artık; acizliklerimize, seni korkuyla idam ettiklerine doğrulmak lazım…Cesaret ne zaman tanışmak ister biliyor musunuz sizinle, kalbinde ve aklında sürekli gömmeye çalıştığın korkularını taşımayı bıraktığın an seninle tanışmak ister. Net! Hayatımda tanışmış olan insanlar tanıdım ben de herkes kadar, en geç kalmış insanlar bile cesaretle yeniden var olmanın hikayelerini anlatır çünkü insanın kendi mahkemesinde kendine sağladığı en güzel adalet şeklidir bu. Seni mahkemenden tahliye eder ama tutsak etmez.