Derin bir melankoli sardı her yeri

Yalnızlığın şafağında ağıtlar okuyor ruhlar. 

Ne denli umutsuz, ne denli muğlak

Kara bir hüzünle kaplı tüm odalar. 

Bir el, bir yardım bekliyor gecenin vakur kuşları. 


Tel tel dökülüyor gökten yere hüsran yağmurları. 

Düşlerde hareli bir huzur vardı oysa. 

Kapalı kapılar ardında gelecek. 

Neşe soluk mavi bir ummanda bir damla. 


Ne ulaşılır elle, tırnakla

Ne de toplanır kırık bir fincanla. 

Öylesine uzak, öylesine sonsuz ve ıssız. 

Bu hülyadan çıkabilmek ansız.