Son paye etkileyici bir kitapla karşı karşıyayız yine. Maksim Gorki'nin otobiyografik roman üçlemesinin ikincisidir Ekmeğimi Kazanırken kitabı. Birincisi Çocukluğum, üçüncüsü ise Benim Üniversitelerim.

Şimdi kitaba geçebiliriz. :)

Bizim bildiğimiz Gorki'nin gerçek adı Peşkov, hatta Gorki de acı demek. İnsan ilk başta abartı gibi görse de kitapları okuyunca anlıyor ki sahiden acılar içinde geçmiş bir hayat. Böyle anılmak istemesi de hak verilesi olabilir. En son Çocukluğum kitabında dedesi Peşkov'a "var git insanlara karış," demişti.

İnsanlarla tanışan, insanların ikiyüzlülüklerine alışmaya çalışan Peşkov'un kitap okuma serüveni de bu evrede başlıyor. Onlara sımsıkı sarılması, onlarla derin bir bağ kurması bugün Gorki'yi okumamıza saik, yolda tanıştığı umum karakterler o kadar derinlikliydi ki, aşık olduğu kadınlar, yanında çalıştığı adamlar, iş arkadaşları; hepsi üzerine durup düşünülesiydi. Peşkov'un gözünden hikaye hem son paye trajik hem de dramatize etmeden hayatın akışı içinde anlatılagelmişti. Kitabın bir çırpıda okunması, akıcılığı da bambaşka bir övgü konusu. Hayatımın en sallantılı döneminde dahi girmişsem içine sanmam ki bundan muzdarip biri olsun. Hülasa canıgönülden okumanızı önereceğim, okurken de "ekmek kazanmanın" binbir boyutuna erişeceğinize emin olduğum kitaptır kendileri.

Alıntıları sunuyorum.

"İnsan her şeyi kendisi denemeli, kendisi yaşamalı, her şeyi kendi kendine öğrenmeli. Sen kendin öğrenmedin mi, sana kimse bir şey öğretemez."
"İnsanlar hep yaptıkları gibi bu aydınlık, ışıl ışıl günü de kirletecekler."
"Şarkıya güzellik gerek, güzelliğin şarkıya ihtiyacı yok."
"Başkalarıyla birlikte olabilirsin ama yalnız olduğunu unutmadan."
"Dünya, kapkaranlık bir gecedir insanoğlu için."
"İnsanlara acımak gerek, herkes dertli, herkesin hayatı zor."
"Tanrım! Kime gerekliyim ben"
"İnsanlardan olabildiğince uzak, olabildiğince az insanlı, ıssız bir yaşam."
"Mutluluğun ayak izlerine basarak gelir, felaket."
"Ben her şeyden yüz çevirdim, hiçbir şeyim olsun istemiyorum. Sizler de koparın zincirlerinizi."

Ve son olarak, alıntımızdan yola çıkarak. Ruhlarımızı, renklerimizi koyacağımız nice güzel günlere...
"İnsanların ruhunu öldürüyorlar anne. İşte asıl cinayet bu"