Kararsızım diyorum, karar veremiyorum. Ama adım gibi biliyorum kararımı. Manipülasyonda ustayımdır. En çok da kendimi manipüle ederim, bu hep böyledir. Ben en büyük zararı hep kendime veririm. İşte bu gece de o gecelerden biri. Benim için hangi seçenek en mantıklısı acaba, diye düşünerek kendimi manipüle ettiğim sayısız gecelerden biri. Yarın sabah kalkacağım, o ilk başta çok heveslendiğim ayağıma gelen işi reddedeceğim bir bahaneyle. Daha öncekini reddettiğim gibi. Daha sonrakilerini edeceğim gibi. Erteleyeceğim hayatıma dair şeyleri her zamanki gibi. Anksiyete. Bazı geceler var hayatımda hatırladığım, kendime en dürüst davrandığım geceler. Koltukta ışıklar kapalıyken sokak lambalarını izliyorum her seferinde. Kalkıp bir sigara içiyorum. Melankoli. O gecelerde vazgeçiyorum hep ayağıma gelen fırsatlardan. İş tekliflerini reddettiğim geceler, stajımı bir sonraki döneme bıraktığım gece, eski sevgilimden ayrıldığım gece, ilk buluşmaları türlü bahanelerle ertelediğim geceler, üniversite için şehir değiştirmekten vazgeçtiğim gece, dans kursuna gitmekten vazgeçtiğim gece, İstanbul seyahatimden vazgeçtiğim gece ve daha niceleri…Kulağa çok basit gelen ve benim yapamadığım şeyler. Beni hayattan ve diğer insanlardan ayıran, geçmişimle de geleceğimle de bağımı koparan şeyler. Yaygın anksiyete bozukluğu. Panik atak. Panik bozukluk. Artık daha iyiyim, hazırım hayata karışmaya dediğimde hep bir şekilde beni çukuruma geri çeken hastalıklar. Adı her ne olursa olsun. Melankolik. Gereksiz. Neden yazıyorum? Edebiyatçı değilim, herhangi bir iddiam yok. Başka türlüsünü bilmiyorum çünkü. Bir tek bu iyi geliyor çünkü. Anlaşılma derdim olmadan yazmak. Sadece kendime içimi dökmek. Anlaşılacağıma olan inancım da yok çünkü. Derler; yeteri kadar çabalamıyorsun derler, senin tek sıkıntın aslında boşluk derler, boş durdukça sarıyorsun hayatını yoğun tut derler, bak insanlar ekmek bulamıyor derler. O sırada senin evime en hızlı nasıl dönebilirim diye sayısız olasılık düşündüğünü bilmezler. Bunun böyle bir şey olmadığını defalarca anlattığın insanlara yavaşça gülümsersin, haklısın bence de bu yüzden olabilir, dersin. Yalan. Yarın sabah kalkıp tam da bunu yapacağım işte. Yine yalan söyleyeceğim. En başta kendime.