Yorgunluktan bertaraf düşmüş bir şekilde yatağa girip, evdekiler rahatsız olmasın diye kulaklıkla son ses müzik dinleyip hayal kurmak.

İşte tam bu anların başlangıcı benim için Ta Mavra Matia Sou ile başlar. Birkaç defa dinlerim arka arkasına.
Gözlerimi kapar Yunanistanın o güzel adanlarında, sokaklarında dolaşır, oradaki yerliler ile muhabbet etmeye çalışırım.
Biraz karnım acıkır Soutzoukakia yer bir dublede olsa rakı içerim. Kendime yeni kıyafetler alır ceplerime çeşit çeşit taşlar doldurum. Sonra gider o güzelim maviliğe, yüzerim. Tabi taşları çıkarmışımdır. Boğularak ölmeyi hiç istemem. Ama bir gün ölsem (ki kesin olacak bu.) Bıraksınlar tabutumu Ege Denizine.

Ta Mavra Matia Sou

O Kara Gözlerin