Zihnimin düşünceleri hep benimle ilgili. Bu doğalbencilliği ne kadar tiksindirici bulsam da bu kadar sevgi gören biriyken nasıl sevilmeyi hak etmediğimi düşünüyorum. Asıl düşüncelerimi bütün sırlarımı ve benliğimi hesaba kattığım zaman sevilmemem gerektiğini düşündüğümden gördüğüm her sevgi bana benim artılarımından faydalanmak için katlandıkları bir gösteri olduğunu düşünmeme sebep oluyor. Sadece kendimi düşünerek hareket ettiğimde kimse sevmiyor, artıları kestiğinde herkes senle kavgalı,hep bir iyi düşünceli tutarlı olma zorunluluğu. İnsan olmamayı istemek gibi geliyor birinden bana göre. Ama herkes olması gereken buymuş gibi sadece bu olduğun zaman yanında, bir de geçmişte sana yapılmasına izin verdiğin eziklikler katılınca üstüne, sevilmemekden başka bir seçeneğimiz olamaz bu olduğumla. Sakini, iyiyi ve tutarlıyı herkes sever, yönetmesi kolaydır. Kukla olmamak için maddi özgürlüğünün olması ve kendini çıkarcı bir manülatif gibi gözükmemek için yapılması gereken maddi geri ödemeler, ben sevdiğini söyleyen taklitçilerle bu vakti kukla ustasıyla geçirmeme olanak verildiği için. Kuklan ya da borçlun olmadan hareket ettiğimde de sever misin? Vefa kalmasın aramızda, ama sevelim birbirimizi, ölene kadar yaşlı oturmaları genç diskoları arasında.vefamız sevgimizden büyük olmasın birbirimize. Ben zaten vefanın ağırlığıyla sevemem, yük olur. Bir de gör isterim ben kimim gecenin yarısı canım istedi diye nereleri gezerim, sen bir de öyle tanı beni, dur dediğinde kaplan. Bir de bütün bu düşünce selinin huzurla balkonumda ağaçlara uçan kuşlara bakarken düşünüyor olmak, zihnimin benim her huzurlu anımı zehirlemeye çalışan bir sistemi kabullenmiş olduğuna inanıyorum. Yoksa bu manzara da en travmanik ezikliklerimini gözlerimin önüne sunmasına başka bir açıklama getiremiyorum. Son olarak; 

Parla,

Sende bir cevher ki bu,

Tüy gibi hafif

Kaya kadar sağlam