Marcel Proust dünya klasiklerinin çok ötesi üslupta yepyeni bir içerik olarak yazmış kitabını. Seriye başlangıcın ilk kitabı olan Swann'ların Tarafı ile içeriğinin nasıl farklı olduğunu anlayabiliyorsunuz. Edebiyata, herkesin karşılaştığı günlük veya basit duygu ve olayların kendi zihninin dışında yeniden resmedilmesi olarak bakanlar için müthiş bir yapıt. Üslup olarak alışıldık olmadığından biraz yorucu gelebilir. Ama bahsettiğimiz o resmetmeyi aslında öyle olduğu gibi ama öyle farkında olmadığımız bir şekilde yapıyor ki hayran kalmamak elde değil.

Konu olarak, eser karakteri Marcel Proust'un kendisi olarak karşımıza çıkıyor. Yaşadığı dönem Fransa'sının günlük yaşamına, bu yaşantının içerisinde zihninden geçenlere, kendisi veya çevresindeki kişilere ilişkin gözlemine çokça yer veriyor. Bir insanın doğumundan ölümüne kadar hissettiği, tecrübe ettiği tüm duygu ve hisler en ufak ayrıntısına kadar aktarılıyor.

Bu eser, okumaya niyetlenmiş herkes için aynı yoğun hisleri barındırmayacaktır, çünkü ilk etapta okuması oldukça güç geliyor insana. Tavsiye olarak ilk okumak istediğinizde dayanamayıp bıraksanız bile, sizleri olgunlaştırdığını düşündüğünüz zorlu olaylar yaşayıp da üstesinden geldiyseniz, yeniden okumaya başlayabilirsiniz. Çünkü bana göre, hayattaki zorlu durumlar çoğu zaman zihnimizde anlamladıramadığımızdan zorlu geçmektedir. Bu seri öyle ki birçok şeyi anlamlandırmamızı sağlıyor.