Maskelerin arkasındaki yüzlere selam olsun. Kimin daha iyi taşıdığını bilmiyoruz. Ama en iyisi olmak için yarışıyoruz. En iyi taşıyana vadedilen ne onu da bilmiyoruz. En iyi olmak bazen en kötüsüdür. Arkada kalan daha mutludur bazen. Kimsenin fark etmediği, görünmez, asla akılda kalmayanlar en akılda kalıcı şeyleri yaşarlar. En başta mış gibi yapmak zorunda değillerdir yarışa dahil olmayanlar. Hangi noktada maskem oturdu yüzüme bilmiyorum. Artık kendimi göremediğimi çok iyi biliyorum. Bazen ortaya çıkıyorum. Devamı ağlayışlar, çığlıklar,sonrasında gelen boş bakışlar... Her yüzleşme sonrası daha sıkı sarılır oldum maskelere. Kendimle olmaya ben bile tahammül edemiyorum. Nereye dokunsam bir sızı nereye baksam bir çağrışım. Sonrasında gelen hayaller dizisi...
Nereden başladığımı bilmediğim gibi ileriyi de göremiyorum. Sahi bilsem ne değişir? Eskiye mi dönerim, kapanan kapıların önünde ağlamaktan vaz mı geçerim? Herkes maskesini kabul eder. Kabul ettiği anda yeniden başlar bu hayata. Ama tırnağı kanasa artık kendine ağlar.
Kabul de etsen meditasyona da başlasan özün aynıdır.Her yöntem maskenin boyasıdır. Kapının önünde oturup sustuğunda masken çıkar çünkü artık sen maskene dönüşmüşsündür.