Aylık bağlanmış bir at
Ne kadar mutlu mesut
Eteklerinde nal çalan saat
Ve ötüp duran bir baykuş.
Bu orman, epey karışık
Dalların büyüklüğü gökyüzünü kapatmış
Ressamlar bir bir vurmuş kendini
Demir döküm bir yürek bu
Artık hiç bir inceliğin geçemediği
Nasıl soktular seni ama...
Bu yaşamaktan suç arayıp durmana bakıp
Ne kadar güldüler sonra
Sarışın bir padişaha yuvarlanan top
Senin yüzünde patladı
Sonra sen uyandın
Bir kıvılcımı dudaklarında gezdirip
Hangi bayrak bilmezcesine saklandın
Mahlükat polisleri geçiyor epey dikkat!
Nasıl olsa bir tek gerçek var klasöründe
Beynin epey göç almış bir ülke
Şimdi sayıkladığın o eski hayallerin
Bir ev, bir eş, bir ülke ve bir işte kayboldu
Sana biçilmiş bu kaftan bedenine uymadı ama
nasıl olduysa tam oldu.