Through the darkest times, (En karanlık zamanlar içinden)
There rises my lover like a sheen that makes the dark, bow (Benim sevdiceğim yükselir bir pırıltı misali karanlığa boyun eğdiren)
Through the scarce happiness when she is around (Sadece o etrafta olduğu zamanki mutluluktan,)
There rises she, as the purest flower, (En saf çiçek misali yükselir o.)
My Lover, (Sevdiğim,)
Circles around the sun, (Güneşin etrafında döner durur,)
Orbits me, shines to me,( bana bakar, bana parlar,)
Gives birth to hope, (Umut doğurur,)
Hope that helps me living.( Yaşamamı sağlayan.)
Though she is like out of the world,( Dünyadan değilmiş gibiyse bile,)
I teach her to the world,( Onu dünyaya öğretirim ben,)
Since I know, no art can exist without her beauty, her presence.( Çünkü bilirim ki, onun varlığı, onun güzelliği olmadan dünyada hiçbir sanat varolamaz.)
I will tell the fate to keep her close to me,( Kadere söyleyeceğim onu bana yakın tutsun,)
In my mind, my heart, and with me.( Aklımda, kalbimde, benimle tutsun.)
I will whisper to the wind to be kind when touching her hair,( Rüzgara söyleyeceğim, saçına dokunurken nazik olsun,)
Hair that even one strand worths more than this world for me,( Saç ki, tek bir teli bile bu dünyadan değerli olan benim için,)
I will tell the time to not take my Lover’s beauty, don’t make any wrinkles on her face, don’t touch such art.( Zamana söyleyeceğim, Sevdiğimin güzelliğini almasın, yapmasın kırışıklık o güzel yüzünde, dokunmasın böyle bir güzelliğe.)
And,( Ve,)
I will tell you,( Sana söyleyeceğim,)
My Love,( Sevdiğim,)
Don’t preserve your beauty from me,( Güzelliğini benden esirgeme,)
Since no art is there,( Çünkü sanat diye bir şey yoktur,)
If you are not in this world, in me…( Eğer sen yoksan bu dünyada, sen yoksan bende…)