Odamın perdesini yırtan bir incelik süzülüyor odama, sokak lambasının kırık kaburgasından. Işığı izliyorum, renginde birkaç Tanrı uzunluğunda uzak evin odasının birinde çocuğun ağlama sesi.

Dünyanın tüm kirlilikleri göğsünü sıkıştırmış gibi. Bulutlara dokunuyor sesi.

Zifiri oluyor gece, tüm çocuklar isyan ediyor Tanrıya. 

Ben ve gözümün bebeği... 

Gece, mühürlü dudaklarımda.

Simsiyah bir ışık gözlerimin önünde.

Gözlerim kan içinde, Çocukluğumu gömüyor tüm isyan kokan çocuklar..

Tanrı sübyancıydı, Tanrı tüm güzel çocuklarını arzuluyordu..

İsyan kokan çocuklar güzeldi,

Göğün mavi rahminden düşmüşlerdi yerin dibine.

Yerin dibi Tanrı’nın penisi kadar lanetliydi. Tanrı’nın çirkin çocukları vardı, toprak ananın memesini jiletle kesen.

Süt içmesin diye güzel çocukları..


C.B