Sebepli sebepsiz yergilerimizin kurbanıyız. Emin adımlarla yürüyor, kesin bir dille konuşuyoruz.

Daha doğru olduğumuzu kanıtlamak için verdiğimiz çaba yiyip bitiriyor içimizi.

İçimizde gezinen parazitler sabrımızı tüketiyor. Diyaloglarımız, karşımızdakini alt etmek üzerine kuruluyor.

Farkına varamıyoruz.

Kiminle savaşıyoruz?

Bu bir mücadele mi?

Kendini, kendine ispat etmenin yorgun mağduriyetini yaşıyoruz.

Zorlanıyorum...

İnsanlığımda debeleniyor ve boğuluyorum,

Geride kalıyor, yetişemiyorum.

Bir hezeyana sürüklüyor bu durum beni,

Zihnimin duvarlarına çarpıyorum.

Gözyaşlarım birbirini kovalıyor,

Nefesimi toparlayamıyorum.

Çatışmalar çarpışmalara dönüşüyor,

Kendimle yüzleştiğimde, yüzüme tükürüyorum.

En ağır ithamları giydiriyorum bedenime,

Toplumun ikiyüzlülüğü besliyor kendime olan kinimi.

Ve bir kez daha düşmüş zırhımla rıhtımda duruyorum öylece,

Aslında arıyorum aynı zamanda.

Rüzgar yüzüme değdikçe titriyor dudaklarım,

Tekrar ve tekrar varlığımı unutmak için gözlerimi yumuyorum.

Neredeyim?

Neredeydim?

Nereye gidiyorum?