Bu şiire nasıl başlanır bilmiyorum

Sabrımı son kez demleyip içtim bu gece

Ocağın on altısını

Matemim ilan ettim

Susuz kerbela gibi matem

Şiirlerin her bir dizen

Altlarındaki tüm imzalar tarihler

Hepsini birer zincir yaptım kendime

Hepsi birer zincir


Sırtıma vurdum ve göğsüme

Siyahlara büründüm feryat sürdüm gözüme

Ateşimi hiçbir kimse hissetmedi

Hissetmedi ay

Allah, yunan mitolojisi

Hızır, Ali

Çığlığım kimseye erişmedi

Bu evrenin yetimiyim

Kendi kendime tuttum matemimi


Sonsuz kirpiklerinin her bir telini

Göğsüme iz yaptım

Kalbim sıkıştı sonra

Kaburgamı parçalamak istedi

Matem ilan ettim

Aysız ve ayazlı yersiz bir geceyi

Cümle imlaya ve ahlaka isyan

Cümle acıya ve hüzne selam

Cümle aşka ve ayrılığa selam


Ocağın on altısını

Matem ilan ettim

Ezberlenmiş acıların ışığında tutulan

Tek kişilik matem

Bu matemin orucu yok

Bu matemin tarihi yok

Bu matemin Ali'si yok

Bu matem bitmez


Ey matem

Ey günahkar matem

Hadi dağla sırtını

Hadi akıt yaşlarını

Sana kimse ağlamaz

Kimse dur demez ey matem

Bu evrenin yetimi ve talih yoksunu

Hadi vur yerlere kendini

Susuz kalıp ölen kendini

Mahşerde de yalnız kendini


Bakışlarının her birini peçe yaptım yüzüme

Acımı örtmediler

Yaşlarımı tutmadılar

Parmak uçlarını diken yaptım

Gül kokularıyla çizdiler bacaklarımı

Tenini hayat yaptım kendime

Beni öldürmeye kararlı

Bu matem bitmez

Bu matem bitmez

Ben yaşadıkça bu

Matem