Bilginin enerjisini hisseden Adem ve Havva'nın yasak meyve olan bilgiden ilk ısırığı aldığında başladı merak yolculuğumuz. O ilk bilgi kıvılcımından beri bu sonsuzluk ırmağına kapılıp etrafımızdakileri keşfetmekteyiz. Bu sonsuzluk ırmağının üzerindeki ışıltılardır matematik. İlk insanlar onu sayıların ve şekilerin ilmi diye tanımladı. Yakın zamanda ise bazı insanlar, matematiğin bilimciler tarafından evreni açıklamak için icat edildiğini savunmaktadır. Bu savunmalara karşın uyuduğu odanın tavanına önemli matematiksel denklemler çizecek denli matematik tutkunu olan ünlü evren bilimci Max Tegmark, evrenin matematikten var olduğunu düşünmektedir. Ben de evrenin matematikten oluştuğunu ve insanların en büyük keşfi olduğu kanısındayım. Evrenin bir yerlerinde matematikten habersiz birinin günlük yaşantısında fark etmeden zihninde matematik işlemlerini yaptığından, zihninin kıvrımlarında matematiğin dolaştığından habersizdir. Ayçiçeğinin Fibonacci dizisinden, piyanonun ve notaların matematikten oluştuğundan, gezegenlerin oranlarla dizilmiş olup Neptün'ün matematiksel hesaplamalarla bulunduğunu duymuşsunuzdur. Peki ya karıncaların yönlerini bulmak için trigonometriyi kullanmalarını? Evrenin daha birçok yerinde matematiği bulabiliriz. Örneğin sınır kavramı. Matematikte sınır kavramı önemliyken hayatımızda da önem taşımaktadır. Biz insanları ortak kümeden ayıran, ayrıştıran din, dil, ırk ayrımı yaptıran da kör sınırlarımızdır. Oysa matematik evrenseldir ve bizi ortak paydada birleştirir. 

Matematik öğrenmeye attığımız ilk adımda matematiğin zorluğundan söz edip yakınırız. Bir bakıma matematik evrenin dilidir. Bilmediğimiz bir dille yazılmış soruların bulunduğu sınav kağıdına zor demek ne kadar yanıltıcıysa matematik öğrenmeden, evrendeki gizini keşfetmeden ona zor demek o kadar yanıltıcıdır. Matematik dilini öğrenme yoluna girmiş, evrendeki müthiş matematiğin farkına varan kimseler bilir ki matematik öğrenmek deniz suyu içmek gibidir. İçtikçe susarsınız susadıkça içersiniz. Belki de matematik sevgisini böylesine yürekte yer edindiren, matematik dünyasına ayak bastıktan sonra zihnimizde açıldıkça açılan diyarlardır. Sayıların zihnimizin kıvrımlarındaki dansını hissedebileceğimiz, kör sınırları yıkacağımız sevgi ve matematik dolu günler...