İbrahim Sadri'nin şiirlerinde "mavi neon" ibaresini çok yaygın görüyoruz. Bunun anlamı üzerinde biraz vakit harcayalım.
"Yaz Bitti" ve "Öyle Mi" şiirlerinde mavi neona dair iki dizesi var şairin.
***
Yaz bitti...
Sesin, ay düştü.
Mavi neonları söndü sahil çay bahçelerinin
Ortalıkta birkaç sarı yaprak
Yarım bir çay ve sadece hatıralar var,
Yaz bitti...
https://music.youtube.com/watch?v=ZurvzZg4boI&si=q76GjEudONuwMG42
***
Bu şiirde belki yalnızca mavi neonla süslenmiş bir çay bahçesi betimlenmiş olabilir. Fakat ikinci şiirde artık antika değeri taşıyan neon lambalardan söz edildiğini zannetmiyorum. Mavi neonun yanışına dair bir imge okuyoruz bu şiirde;
***
Kime sattıysan beni
Her dirhemde kime anlattıysan
"Bir insan nereye kadar sevebilir?"i
Mavi neon nasıl yandıysa
Anılar, kuş sesleri, eski şarkılar
Saçları terlemiş bir ağustosta
Bırakıp gitmenin daha kötü geleceğini
https://music.youtube.com/watch?v=D3kkDOtqRM8&si=ZnEJzpskET_DsFy8
***
Burada sevmek ibaresi ile mavi neonun yanışı arasında bir bağ kurulabilir. Nasıl ki sevmek aslında bir yanma halidir, mavi neon lamba da kendi mekanizması gereği bir akım altında neonun iyonlaşmasından sonraki floresans ile bu ışığı saçmaya başlar. Bu ışığın kaynağının bir elektrik akımı olduğu gibi insanın yanması ve kimsenin göremediği bu ışıması için de kaynak, sevmektir.
İkinci bir düşünce olarak da mavi neon süslemeleri ile zamanın eskiliğine atıfta bulunmuş olabilir şair. Sevmek Zamanı'nın geçmişte kalıp bir antika değeri taşıdığı, mavi neonun yandığı dönemlerde sevginin de bu ışık gibi gözlerde parıldadığı yıllar geçmiş; ne bu neon lambalı süslemeler ne de sevgiye dair muhataplarda bir emare kalmıştır. Dizenin hemen ardından gelen "anılar" kelimesi de bu fikri destekleyebilir.
Bu güzel imgeyi edebiyat alemine getiren şaire teşekkür etmek gerek.