Terk edilmiş bir şehri anımsatıyorum bazen

Köhne yerlerinde buluyorum kendimi

hiç sokağına uğranılmamış, 

sanki çocuklar kırmamış bu camları, top değmemiş yani izlerine.

kaldırımlar eskimiş, halbuki ayak da basılmadı...

kerpiç evler severlerdi

ne oldu acaba o evlere?

Yurdumdan, şehrimden, sokaklarımdan taşıyorum. 

ufak bir çıtırtı, minik bir ev,

en çok da sadece top kavgası yapan bir çocuk olmak isterdim. 

belki o zaman camlar kırılırdı insanlar değil, kaldırımlar sadece boyumu uzun gösterir, saygı duyarak eskitmeden geçerdim.

yol iz bilmez olmuşlar. 

gökdelen değil ki kalbim, sığ bir köşe de değil. 

tam ortasındayım aslında, terazi kurulmuşçasına. 

betimlemiyor algılar, betimlemiyor hiçbir şey. 

"mavi olsun sokağınız namütenahi, güneşten daha sıcak..."