Yaşamak yeterdi seni.

Ayna karşısında izlerken,

Bir kadehi tokuştururken,

Yutkunurken bir ukde olarak

Çoğu zaman.

Mevsimini bekleyen bir meyve gibi

Yaza aşık üzüm...

Bağa aşık salkım.

Kim bilir?

Belki de çekirdeğin yasını tutmuş

Bir toprak gibi severdim seni.


Bak!

Bizim üzümlere...

Yeri geriyor bal damlatıyor

Şerbet misali.

Yeri geliyor sarhoş ediyor

Bir küpte ezilince.

Pişman değiller...

Ben senin bir kez kokunu alamadım.

Bir kez saçlarına dokunamadım...

Pişman olmayacağıma eminim.

Tıpkı aynı salkımdaki iki üzüm gibi.

Gerekirse keskin bir sirke olup

küpümüzü delelim.

Gerekirse sarhoş edelim el âlemi.


Peki öyle mi sence bu filmin sonu?

Ne kararması? 

Üzüm, üzüme bakmaya cesaret bile edemiyor.