Loş odalarda yürüyor musun?
İçin(d)e iğne atsan yere düşmez.
Ve sen, atmışsın kendini bir uçurumdan.
Denizin dalgalarıyla boğuşuyorsun.
Güneşi doğuran vakit, geçti mi?
Geceyi getiren rüzgâr esti mi?
Bilmiyorum; hissettiğim, soğuk.
Vuslatın sesi, çok uzaklarda...
Çığlık çığlığa bir yağmur yağıyor.
Puslu bir yol var önüme serilen.
Fakat benim mecâlim, çok yorgun.
Yine de o yokuşu tırmanırım!
Nefes nefese kalacağımı bilsem de,
Bir ışık değsin diye, yüzüme yüzüme...