Zor bir günün sonuna geldim nihayet. Saatlerim, sokakların başında gördüğüm suratları kafamdaki hayaliyle ayırt etmekle geçti. Uzun suratlar, küçük gözler, büyük dudaklar ve buz gibi havada üşümüş yanaklardan başka hiçbir şeye denk gelmedi gözlerim. Ne onun gözlerine denk geldim ne de her baktığımda alev alan kalbimin atışını hissettim. Dün akşam kalan eşyaları arasında bir fotoğrafı geçti elime. Saçlarını kestirmişti önceki günü. Bana kalsa asla kıyamazdım ki bana da kalmadı zaten. Hiçbir şeyini sormazdı bana. Akşamın son vakitleri kafamı kaldırdım ve karşımda bambaşka bir kadın. Güldü önce “Nasıl olmuş?” dedi eliyle bir yandan saçlarını düzelterek. Sesinden anladım çok hoşuna gitmişti bu hali. Çok güzel olmuş dedim üstüme düşen şeyin bu olduğunu düşünerek. Zaten doğruyu söyle dese yine çok güzel olmuş derdim. Karşı koyulamaz tavrındandı benim böyle oluşum. Ama hiç şikayet etmem halimden.  O ne zaman mutlu olsa benim de içimde eser bahar rüzgarları. Saçları kadar yumuşak gözleri kadar mavi bu rüzgar. Ne aramız bulutlu, ondan eser ne de önümüz yaz, güneş getirir. Yeşile benzetsem kendime ait zannederim. Evime giden yollar ona götürür beni. Her yeşilde onu ararım; açan çiçekte, meyve veren ağaçta, dallardan sarkan yapraklarda..

Hiçbir yerde bulamamıştım onu bugün. En azından denedim diyorum kendi kendime. Aklımda kaybolacağıma sokaklarda kayboldum. Kimseye denk gelmedim belki ama kafamın içinde hep konuştuk onunla. Nerede olduğunu söylese keşke. Kesik kesik konuşuyor zihnimde. Parçaları toparlamaya çalışırken hep eksik kalıyor aynı yapbozun köşeleri gibi. En kolay yerleri orası olur halbuki. Elindeyse yerleştirirsin hemen. Benim ellerim bomboştu. 

Yarın yine aramaya çıkar mıyım bilmiyorum. Bugün de sadece yürümeye çıkmıştım oysaki. Belki yarın da sadece yürümeye çıkarım. Kafamı kaldırmadan adımlarımı izleyerek yürürüm bu kez. Hızlı hızlı geçerim sokakları her karşılaştığım yüze dalmadan. Ama belkide çıkmam, saatlerce aynı koltukta otururum. Hava yağmurlu olacakmış. Pencereden yağmuru izlerim. Sesini duyarım belki gök gürültülerinden. Biliyorum, haykırıyorsun sen de neredeyim ben diye. İnan bilsem, inan haberim olsa olacaklardan, bir an bile ayrılmazdım yanından.