yaprakların hışırtısının yağmura benzediği bir mevsim bu
güneş geç doğar, erken batar
birileri karanlıkta uyanır
güneşi hiç göremeden eve döner
belki sen hiç dinlememişsindir akan bir suyun sesini
sakin geçen bir günde hiç uzaklara dalmamışsındır
bir köşe başında durmamışsındır
ve özlememişsindir beni
biliyorum ve artık üzülmüyorum tüm bu olanlara
senin aksine ben özlüyorum
özlemek zamanın kırbacı
özlemek iblisin asası
özlemek sur sesi ve niceleri
tatma, bilme bu duyguyu
istemem seni kötü herhangi bir şeyin içinde görmek
boğulmanı izlemek ve seni kurtaramamak istemem hiç
merhamet mi bu sana hissettiğim,
yoksa sevginin kalan kırıntısında
iyi insan olma umuduyla kendimi mi kandırıyorum?
bilmiyorum ve hala üzülüyorum tüm bu olanlara
ortaköyden çıkıp sana yürüyorum
olmadığın yerleri ve caddeleri ezbere biliyorum
durmak bilmeden yürüyorum
senin yerin şimdi kızıl elma
senin yanın şimdi dertlerin en alası
senin uzağın işte şimdi dünya
bil ve üzülme tüm bu olanlara